“`html
Venezuela Dışişleri Bakanlığı, Suriye’deki gelişmelerin dikkatle izlendiğini açıkladı. Resmi bildiride, bu Arap ülkesinde dış müdahalelerden kaçınılarak, barışçıl bir çözüm bulunmasının önemine vurgu yapıldı. Ayrıca, şiddetin siyasi sorunların çözümünde bir yöntem olarak kullanılmaması ve halkın yerinden edilmesine neden olacak uygulamalardan uzak durulması gerektiği belirtildi.
Venezuela, Suriye’nin kültürel, dini ve etnik çeşitliliğinin korunmasını destekleyerek, ülkede barış içinde bir arada yaşamayı savunduğunu ifade etti. Suriye’de terör ve şiddeti sona erdirecek sürdürülebilir kalkınma projelerine desteğe her zaman hazır olduklarını kaydeden Venezuela, “Suriye’nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliğine olan bağlılığını yineleyerek, Birleşmiş Milletler’in temel prensiplerine saygının altını çiziyoruz.” dedi.
Hizbullah, Beşşar Esed rejiminin düşüşü sonrası İsrail’in tampon bölgeleri işgal etmesini ve Suriye’nin çeşitli yerlerine hava saldırıları düzenlemesini “küstahça bir ihlal” olarak değerlendirdi.
Yapılan açıklamada, “Siyonist düşmanın Suriye’deki toprak işgalleri ve savunma yeteneklerine meydana getirdiği saldırılar, Suriye devletinin ve halkının egemenliğine karşı açık bir saldırıdır,” denildi. Ayrıca, İsrail’in Lübnan ve Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı da uluslararası alanda baskı yapılması gerektiği vurgulandı.
İsrail ordusunun yayınladığı bilgilere göre, Beşşar Esad rejiminin düşmesinin ardından gerçekleştirilen hava saldırıları, “İsrail tarihinin en büyük operasyonlarından biriydi.” Söz konusu hava saldırılarında, Suriye’deki 250 hedefin vurulduğu bildirildi. Bu saldırılarda Esad ordusuna ait askeri üsler ve silah depoları da hedef alındı.
Yedioth Ahronoth gazetesinde yer alan habere göre, “İsrail, 50 yılı aşkın süredir ilk kez Suriye hava üslerine yönelik genel bir saldırı gerçekleştirdi.” ifadeleri kullanıldı. Hava saldırıları neticesinde yaklaşık 300 hedefin vurulduğu belirtiliyor.
Almanya’nın ana muhalefet lideri Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, Orta Doğu’daki barışın sağlanmasında Avrupa’nın Türkiye ile daha sıkı bir iş birliği içinde olması gerektiğini ifade etti. Rusya’nın bölgede zayıfladığını belirten Merz, “Türkiye artık Orta Doğu’daki dinamiklerde daha büyük bir rol oynayacak.” dedi.
Merz, CDU/CSU partilerinin başbakan adayı olarak, Orta Doğu’da kalıcı bir barış sağlanmasının Türkiye ile birlikte çalışmakla mümkün olduğunu savundu. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ise Türkiye’nin Suriye olaylarındaki rolünün kritik önemde olduğunu vurguladı.
Başbakan Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında Golan Tepeleri’nin tarihteki önemini vurguladı ve buranın “sonsuz bir şekilde İsrail’in ayrılmaz bir parçası” olacağının altını çizdi. Ayrıca, Golan’ın askeri varlığının İsrail’in güvenliğini sağlamakta olduğunu ifade etti.
Netanyahu, “Ortadoğu’da Esed rejiminin düşmesi, Hamas, Hizbullah ve İran’a yönelik saldırılarımızın bir sonucudur.” diyerek, İran’ın Esed rejimine desteğini eleştirdi.
Beşar Esad rejiminin düşüşünün ardından birçok Avrupa ülkesi Suriyelilerin iltica taleplerini askıya alma kararı aldı. Almanya, Avusturya, Yunanistan, İngiltere, İsveç, Finlandiya, Danimarka, Norveç ve Hollanda, Suriyelilere yönelik iltica başvurularının yoğun şekilde inceleneceğini duyurdular. Avusturya hükümeti ise Suriyeli mültecileri sınır dışı etme konusunda adımlar atmayı planladığını belirtti.
Canlı Anlatım Özeti
“`